ANKARA –CHP İstanbul Milletvekili, Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, depremden etkilenen 10 ilde 3 ay süre ile olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesi ve söz konusu 10 ilin “afet bölgesi” ilan edilmesi kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. genel yaşamda etkilidir”.
Kaboğlu, afet bölgelerine müdahalede devletin açıkça yetersiz kaldığını belirterek, acil durumlarda devletin hızlı müdahalesini kolaylaştıran birçok düzenlemenin kanunlarımızda yer aldığına işaret etti. 7269 Sayılı Genel Hayatı Etkileyen Afetler Halinde Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un, afet ilan edilmesine gerek kalmaksızın, afetlerle mücadele çabasında yönetime değerli yetkiler verdiğini belirten Kaboğlu, şunları söyledi: Afet bölgelerinde arazi, bina, taşıt, tıbbi malzeme, ilaç, gıda, giyecek gibi mal temini ile vali ve kaymakamlıkların askeri güçlerden talep ettiği yardımların sağlanması mümkündür. Ayrıca afet bölgesi beyanı ile borç erteleme ve vergi muafiyeti imkanları sağlanmaktadır. O halde, yürütmenin ve idarenin elinde, daha modern rejime geçilmeden, sarsıntıların yol açtığı tahribata karşı kullanılabilecek yeterince araç var.”
TSK’NIN İZLENMEMESİ GÖREV İHMALİDİR
Bu kadar büyük can kaybı ve yıkımın olduğu, yol ve köprülerin zarar gördüğü, ulaşımın zorlaştığı bir ortamda; Türkiye’nin en büyük ve yaygın teşkilatına sahip olan TSK’nın ve tesislerinin hemen seferber edilmemesinin açık bir görev ihmali olduğunu söyleyen Kaboğlu, böyle bir dönemde ilk 24 saatin verimli kullanılamamasının büyük bir ihmal olduğunu söyledi. saatlerin yarıştığı, soğuk bir kış gününde enkaz altında binlerce insan ve milyonlarca insan. Onun yanında çaresiz olduğunu söyledi.
OHAL gereksiz ve ölçüsüz
Acil ve etkili müdahaleler için sağduyu kullanmak yerine siyasi saiklerle tehdit eden partizan bir tavır, merkez-yerel koordinasyonu engelleyen ve milli dayanışmaya kapalı bir süreç olduğuna dikkat çeken Kaboğlu, olağanüstü hal tespitini şu şekilde değerlendirdi: 3 ay aşağıdaki gibi:
“7269 sayılı Kanun’un sunduğu imkânlar nedeniyle OHAL ilanına gerek olmadığı gibi, üç aylık mühlet de haddinden fazla uzun. OHAL ilanının bu konuda gerekli diğer imkanları sağladığı varsayılsa dahi (ne olduğu bilinmiyor); Bu durumda bile OHAL’in neden bir ay değil de üç ay olduğu anlaşılamıyor. Ayrıca, 7269 sayılı Kanun’da vali ve kaymakamlara tanınan harika yetkiler için normalde 15 günlük bir süre verilirken, depremlerin ardından ilan edilen 3 aylık olağanüstü hal süresinin çok uzun olmasının bir açıklaması yok. on ilde meydana geldi.”
Kaboğlu, 10 ilde ilan edilen Olağanüstü Hal sonucunda, seçimlere 3 ay, aylar kala Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile temel haklar, özlük hak ve ödevler ile siyasi hak ve görevlerin askıya alınabileceğine işaret ederek, 7269 sayılı Kanun ve 2935 sayılı Kanun yürürlükteyken Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin sarsıntıları için özür dilemek. çıkarılmaması gerektiğini vurguladı. (HABER MERKEZİ)
